Medeniyetlerin başlangıç noktası olarak kabul edilen İstanbul’un en önemli meydanlarından biridir Sultanahmet. Yüzyıllara meydan okuyarak günümüze kadar ulaşmayı başaran Ayasofya, meydana adını veren Sultan Ahmet Camii, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Arasta Çarşısı, Yerebatan Sarnıcı ve Binbirdirek Sarnıcı bu meydanda bulunmaktadır. Sultanahmet Meydanı, Örme Dikilitaş, Milyon Taşı, Mısır’dan getirilen Obelisk, Delfi’deki Apollon tapınağından getirtilen Yılanlı Sütun ile Alman Çeşmesi’ne de ev sahipliği yapmaktadır. İstanbul’un en önemli turistik merkezi olarak kabul edilen Sultanahmet Meydanı, Roma ve Bizans dönemlerinde Hipodrom olarak adlandırılıyordu. Roma İmparatoru Septimius Severus’un 2’nci yüzyıl sonlarında inşa ettirdiği Hipodrom, Büyük Konstantin tarafından devasa ölçülerde genişletilir. Bazı tarihçilere göre 30, bazılarına göre 60 bin seyirci kapasitesine sahiptir. Hipodrom; toplantı, eğlence, heyecan ve spor merkezi olarak 10’uncu yüzyıla kadar şehirdeki önemini sürdürür. Şehirdeki önemli yapılar ve abideler de Hipodrom’un çevresinde inşa edilir. “Büyük Saray” diye bilinen İmparatorluk Sarayı, Hipodrom’un yanından başlar, deniz kenarına kadar uzanırdı. Hamamlar, mabetler, dini, kültürel, sosyal ve idari merkezler bu civara yerleştirilmişti. Hipodromda, günümüze ulaşan 3 abide vardır; Örme Dikilitaş, Mısır’dan getirilen Obelisk ve Delfi’deki Apollon Tapınağı’ndan getirtilen Yılanlı Sütun. Sultanahmet Meydanı, Osmanlı döneminde ise At Meydanı olarak adlandırılıyordu. Yeniçeri isyanları bu bölgede gerçekleşir, kırk gün kırk gece süren şehzade sünnet düğünleri ve şenlikler burada yapılırdı. Tarihi meydana ismini veren Sultan Ahmet Camii, Sultan I. Ahmet tarafından, Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa’ya 1609-1616 yılları arasında yaptırılmıştır. İstanbul siluetinin en önemli enstrümanlarından biri olan Sultan Ahmet Camii, 6 minareli olarak inşa edilen ilk camidir. İç mekânını süsleyen 20 bini aşan şahane İznik Çinileri nedeniyle batılılar tarafından “Mavi Cami” (Blue Mosque) olarak adlandırılır. Ayasofya’nın 1934 yılında müzeye dönüştürülmesi ile İstanbul’un ana camii olan Sultanahmet, 1985 yılında İstanbul Tarihi Alanları (Zones historiques d’Istanbul) adıyla UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne eklenen alanın bir parçasıdır. Sultanahmet Camii’nin karşısında yer alan İbrahim Paşa Sarayı, 16’ncı yüzyılın zengin ve tipik özel sarayların günümüze ulaşan tek örneğidir. Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı olan İbrahim Paşa’nın ikamet ettiği saray, günümüzde Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlamaya devam etmektedir. Tarihi meydanın hemen yanında Yerebatan Sarnıcı ve Binbirdirek Sarnıcı bulunmaktadır. Alman İmparatoru II. Wilhelm’in, Sultan II. Abdülhamid’e hediyesi olan Alman Çeşmesi de bu meydandadır.